Necati Keskin

Necati Keskin


Kerbela Katili – Yezit

16 Ekim 2016 - 19:08

İslam aleminin mübarek hicri  aylarından Muharrem ayındayız İnanan insanların Aşure ayı dediğimiz bu ayda Hz. Peygamberin Mekke’den Medine’ye hicret ettiği 622 yılının 1. Muharrem Hicri Takvimin başlangıcı olarak kabul edilmiştir.

 

Muharrem ayında Müslümanlarca kabul edilen müessif bir olay vardır. Sevgili Peygamberimizin 'cennet çocuklarının efendileri' diye övdüğü, Hz. Ali ile Hz. Fatıma'nın ciğerparelerinden biri olan Hz. Hüseyin ve 72 arkadaşı, Hicri 61 yılının 10 Muharrem aşure gününde (Miladi 10 Ekim 680) siyasi ihtiraslar uğruna Kerbela'da önce susuz bırakılmış, ardından da hunharca şehit edilmiştir. Hz. Hüseyin'in bugünde şehit edilmesi sebebiyle Müslümanların ortak hafızasında artık bu müessif olayla hatırlanır olmuştur.

 

Bu yazımda Evrensel gazetesinde Ali Kenanoğlu’nun 07.Ekim.2016 tarihinde yazmış olduğu “Yezit” adlı yazısından esinlenerek kaleme aldım, Sayın Ali Kenanoğlu’na konu hakkında yazdığı makale için de  teşekkürlerimi sunarım.

 

“YEZİT” tarihi bir kişi, yani Muaviye’nin oğlu ve Emevilerin II. hükümdarı olan Yezit’in hayatından çok onun nezdinde kavramlaşan ve bir sıfat haline dönüşen ve sözlüğümüze de ilk baktığımda Yezit’in karşısında, önce “Emevi halifesi” olduğunu belirtip sonra şöyle yazmaktadır; “Kendisinden nefret edilen kimselere karşı acımasız, hain, gaddar anlamında bir sövgü sözü” olarak kullanılır.” Yani sözlüğün söyleminden yola çıkarak “YEZİT” kelimesi  “Nefret edilen kimseler için kullanılan bir söz” Aleviler içerisin ise “Yezit” ismi duyulduğunda haklı olarak lanet okunan tek kişidir.

 

Ben Sünni bir aileden çocuğuyum, Ankara’da 1965  li yıllarda öğrenci iken Sivas’ın İmralı kazasından Alevi bir ailenin çocuğu olan Rıza Pekşen adın da bir arkadaşımla aynı odada yıllarca kader birliği yaptık, bu vesileyle aileleriyle 50 yıldır tanışırım  bana ve mensubu bulunduğum Sünni inancıma karşı hiçbir olumsuz konuşmalarına ve olumsuz hareketlerine şahit olmadım. ayrıca  Cem Televizyonunda bazen Alevi cemaatinin toplu ibadeti olan Cem’i izlerim, bu ibadette ister kabul edin ister etmeyin ama hiçbir olumsuz cümlenin kullanılmadığı, ibadet edenlere iyilik ve huzur veren  bir ibadet şekli olduğunu kabul ederim.

 

Alevilerin ibadetlerinde ve verdikleri dini bilgiler ışığında, Alevi ozanların, şairlerin çalıp söyledikleri deyişlerinde  Yezit’e karşı olmalarından öte, lanet okudukları tek kişidir o. Tabi ki bunlar inanç ve kültür meselesidir, Yezit’in bu hale getiren ve adına lanet okunup, küfür ve hakaret anlamına gelen bir sıfata kavuşturan onun zalimliği, onun zulmüdür. Hükümdarlığı döneminde zalimliği ile hiç kimsenin karşısına çıkamadığı, aleyhinde olanlarında vay haline dedirten zulümler yaptığı zalim bir hükümdardır.

 

Bu olay çağımızda şunu göstermiştir ki Zulümle abat olunamayacağının en belirgin örneği Yezit’dir. Yaşadığı dönemde tarihteki yerini ancak bir küfür olarak almıştır.

 

Yezit’in işlediği “Kerbela”  cinayetine gelirsek şunu kabul etmemiz gerek. Hz. Ali efendimizin İslam’a hizmeti bütün İslam inanç sahipleri ve grupları tarafından kabul görmüştür. Bugün gelinin noktada Sünniler Hz. Ali efendimizi baş tacı etmektedirler, Hz. Ali Sünni inancının da direğidir. Hz. Ali efendimiz olmadan Sünnilik olmaz,  Kerbela’da ki katliamı sadece Şia ve Alevi inanç guruplarının hüzünlendiği  bir olay değil, aksine  Kerbela tüm  Müslüman  gurupların göz yaşları ile hüzünlendiği bir olaydır.

 

Bazı Alevi inancı taşıyanların bu olayı Sünni  inancı taşıyanların  yaptığı bir olay gibi gösterip “Yezit’ kelimesini  yakıştırmalarını da kınıyorum.  Dikkat edin hiçbir Sünni inancı taşıyanın isminin “Yezit” olduğu veya çocuğuna bu ismi verildiği görülmemiştir.

 

Alevilik hoşgörü demektir “eline, beline, diline” sahip olan kişi demektir. Bizde buna inanarak İslam’ın ortaya koyduğu güzel hükümlerdir. Türkler Müslüman olduktan sonra Hz. Ali’ye ve onun Ehlibeytine yapılan zulmü benimsemişler mi? Asla!.  Yani Sünni Türk camiası içerisinde Adı Yezit olan tek kişi var mı? Muaviye olan bir tek Sünni Türk var mı?, Sünni Türkler Yezit kelimesini dahi hakaret kabul ederken Alevi dostlarımızın Sünnilere Yezit demeleri ayıbın ötesinde bir hakarettir. Birde Alevi dostlarımızın şunu bilmelerini isterim ki yüzyıllardır gelenek olan ve milyonlarca Sünni Türk,  Ali, Hasan, Hüseyin, Cafer, Rıza Zeynel, Abidin gibi Alevi dostlarımızca hoş karşılanacak isimlerini gururla taşıyorlar Hal böyle iken Ne Alevi dostlarımız Sünnilere, nede Sünni kardeşlerimiz Alevilere hoş görülüdürler. Çünkü meselenin kökünde Kuran’ın “Oku” emrine rağmen cehalet vardır.

 

Görüşmek dileğiyle hoşça kalın sağlıklı kalın.

 

Necati Keskin

 

asiyan151048@hotmail.com

 

15.Ekim.2016

Bu yazı 20436 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum