İl Emniyet Müdürü Sadettin Aksoy Trafiği Değerlendirdi

Çankırı İl Emniyet Müdürü Sadettin Aksoy Çankırı merkez’inde huzur ve güven toplantısı gerçekleştirilmişti.

Çankırı Emniyet Müdürlüğü Şehit Ayhan Gülhan Konferans Salonunda yapılan toplantıda Çankırı’nın asayiş trafik ve güvenlik konuları hakkında katılımcıları bilgilendiren Aksoy, “Şimdi toplumumuzda insanlar araba sahibi oluyorlar ama araba kullanmayı bilmiyoruz.” İfadelerine yer verdi.

Araç trafiğini matematik problemine benzeten Aksoy, “İnsan olarak bizim genel bir sabırsızlığımız var.” Dedi.

Çankırı İl Emniyet Müdürü Sadettin Aksoy, İlimiz içinde dünya geneli içinde trafik bir matematik problemi. Trafiği başlı başına bir sosyal olgu olarak düşünürseniz neticeye ulaşamıyorsunuz. Gerçekten denklemin sonucu farklı çıkıyor. Çünkü denklemin bileşenleri aynı değil. İnsan faktörü farklı, araç sayısı farklı, insan sayısı farklı, yol durumu farklı bunların hepsi girdiği zaman içinden çıkılmaz bir matematik problemi haline geliyor. Fakat insan olarak bizim genel bir sabırsızığımız var.

Aksoy “Ben trafiği bir lavoboya benzetiyorum. Bu lavoboya akan 5 musluk var günü belirli saatlerinde tek musluktan su aktığı zaman su çok güzel akıp gidiyor.Fakat bazı saatler var herkesin işe yetiştiği okula yetiştiği bir anda herkesin dışarı çıktığı saat. Yani 5 musluğun aynı anda açıldığı saatte su lavabo’nun giderinde su gidiyor ama yavaş gidiyor. Muhim olan giderde tıkanıklık olmaması tıkanırsa taşar ama taşmıyoruz. Belirli saatlerde ağırlaşıyoruz ama normal saatlerde trafiğimiz normal bir şekilde akıp gidiyor. İstanbul’da yola çıktığınızda bunun bedeli 2 saat, Ankara’da 1 saattir, Çankırı’da 10 dakikadır. Yani bu 10 dakikaya sabretmesini bilmemiz lazım. Sabredeceğiz deyince herşeyi kabullenip kenara oturcak değiliz. Bu 5 musluktan akan suyu kesme şansımız yok gideride genişletemeyiz şehrin yapısı belli ama muslukları biraz kontrol edebiriliz. Bunun içinde trafik kurallarına uymamız lazım.” Şeklinde konuştu.

Konuşmasını sürdüren Aksoy, “Bazı okullarda eğitimlerde diyorum ki ben şuanda bütün enerjimi size harcıyorum sizin anne ve babalarınızda hiç umudum yok diyorum. Ne yazıkki biz biraz kayıp nesil gibi olduk. Benim hep söylediğim birşey var Türk insanı kredi kartı kullanmayı, interneti kullanmayı ve televizyon seyretmeyi bir türlü öğrenemedik. Aşırılığa kaçtığımız için hep başarısız oluyoruz. Önceden bi mahallede 3 kişinin arabası vardı 3’üde zengindi şimdi aynı mahallede 300 kişinin arabası var ama yine 3 kişi zengin. Yani diğer 297 kişi borçlanarak araba alıyor sonra sıkıntıya giriyor.

İnsanların arabası olsun bu güzel birşey ama 5 dakikalık yerede arabayla gitmemek lazım. Arabaların artmasıyla birlikte obezite de arttı. Çünkü insanlar yürümek istemiyor. Şimdi biz yeni binaya taşındıktan sonra bazen camdan bakıyorum hem gurur duyuyorum hemde şaşırıyorum. Gurur duyuyorum çünkü ne çok arabamız var devletimiz ne büyük diyorum şaşırıyorum. Eski binadayken biz bu araçları nereye koyuyorduk diyorum. Şimdi toplumumuzda insanlar araba sahibi oluyorlar ama araba kullanmayı bilmiyoruz.” İfadelerine yer verdi.