"Solüsyon Madenciliğiyle Yeni Dönem: Delice'de Başlıyor, Çankırı Bekliyor"

Prof. Dr. Ercoşkun, Çankırı’daki tuz yataklarının jeolojik ve hidrojeolojik olarak solüsyon madenciliği için son derece uygun olduğunu belirterek...devamını okuyunuz.

"Solüsyon Madenciliğiyle Yeni Dönem: Delice'de Başlıyor, Çankırı Bekliyor"
10 Mayıs 2025 - 00:05 - Güncelleme: 10 Mayıs 2025 - 00:12
Tuz İhtisas Üniversitesinde Tuz Solüsyon Madenciliği Projesi Eksik, Delice Öne Geçiyor

Artvin Çoruh Üniversitesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Hüdayi Ercoşkun, “Solüsyon Madenciliğiyle Yeni Dönem: Delice'de Başlıyor, Çankırı Bekliyor”

Kırıkkale'nin Delice ilçesinde, tuz üretiminde devrim niteliğinde bir yöntem olan solüsyon madenciliğiyle kurulan tesisler, yakın zamanda faaliyete geçmeye hazırlanıyor. Bu modern teknoloji, yalnızca tuz üretimini değil, çevresel sürdürülebilirliği de yeniden tanımlamayı hedefliyor.

Delice’de Solüsyon Madenciliği Başlıyor

Prof. Dr. Hüdayi Ercoşkun, Delice’de solüsyon madenciliği yöntemiyle çalışacak ticari tuz tesislerinin faaliyete geçmek üzere olduğunu açıkladı. Solüsyon madenciliği, yeraltındaki tuzlu formasyonların tatlı suyla çözündürülerek yüzeye çıkarılması ve ardından bu çözeltilerin modern buharlaştırma teknikleriyle yüksek saflıkta tuza dönüştürülmesini içeriyor. Bu yöntem, geleneksel tuz madenciliğine göre daha düşük maliyet, yüksek saflık ve çevresel sürdürülebilirlik sağlıyor.

Ercoşkun, bu gelişmenin Türkiye için büyük bir adım olduğunu vurgulayarak şunları söyledi:

"Bu yöntem, Türkiye’de tuz madenciliğinde yeni bir dönemin kapısını aralayacak. Çankırı’daki yataklar da bu teknolojiye uygun ancak henüz kullanılmıyor. Delice’deki tesisler, bu teknolojinin Türkiye’deki ilk ticari uygulaması olacak. Solüsyon madenciliği, hem çevreye daha az zarar veriyor hem de üretim maliyetlerini düşürüyor. Artık ülkemiz de bu teknolojiyle tanışıyor.”

Tuz İhtisas Projelerinde Solusyon Madenciliği neden yok Çankırı’nın Potansiyeli Harekete Geçmeyi Bekliyor

Türkiye’nin en önemli tuz rezervlerinden birine sahip olan Çankırı, hâlâ klasik oda-topuk yöntemiyle üretim yapıyor. Bu yöntem, yeraltında büyük miktarda tuz bırakılması ve galeri çökme riskleri nedeniyle hem verimlilik hem de iş güvenliği açısından sorunlar yaratıyor. Solüsyon madenciliği ise bu riskleri ortadan kaldırarak daha güvenli ve çevre dostu bir üretim sağlıyor.

Prof. Dr. Ercoşkun, Çankırı’daki tuz yataklarının jeolojik ve hidrojeolojik olarak solüsyon madenciliği için son derece uygun olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı:

"Çankırı’nın tuz rezervleri, solüsyon madenciliği için mükemmel bir altyapıya sahip. Ancak bugüne kadar bu potansiyel ne yazık ki değerlendirilmedi.

Delice’deki tesisler, bu alanda örnek teşkil ediyor. Eğer Çankırı’da da bu teknolojiye geçilirse, bölge ekonomisine büyük katkı sağlanabilir.”


Tuzda Gelecek Vizyonu: Yeraltından Geleceğe

Solüsyon madenciliği sadece tuz üretiminde değil, aynı zamanda potasyum, lityum ve nadir toprak elementlerinin çıkarılması için de kullanılabiliyor. Bu, Türkiye’nin yeraltı kaynaklarının verimli şekilde değerlendirilmesi ve küresel pazarda rekabet gücünün artırılması açısından kritik öneme sahip.

Ancak bu potansiyele rağmen, Çankırı Karatekin Üniversitesi gibi tuz konusunda ihtisaslaşmış bir üniversitede bile bu alanda henüz ciddi bir adım atılmamış olması dikkat çekiyor. Üniversite bünyesinde yeterli uzmanlık bulunmaması, bu teknolojinin bölgeye kazandırılmasının önünde bir engel olarak görülüyor. Diğer taraftan, Prof. Dr. Hüdayi Ercoşkun tarafından verilen çok sayıda projenin desteklenmemiş olması, Çankırı’nın bu potansiyelini bile isteye kullanmamak anlamına gelmektedir.

Bilim İnsanına Vefa Borcu: Prof. Dr. Hüdayi Ercoşkun’un Yolculuğu

Prof. Dr. Hüdayi Ercoşkun, 2019 yılından bu yana profesörlük kadrosu bekleyen, ancak bu konuda destek bulamayan bir bilim insanı olarak dikkat çekiyor.

Çankırı Karatekin Üniversitesi’nden ayrılarak Artvin Çoruh Üniversitesi’ne geçen Ercoşkun, yıllardır Türkiye’de tuz konusunda en çok bilimsel çalışma yapan akademisyenlerden biri olmasına rağmen, hakkı olan kadroya ulaşamadı. Tuz ihtisas projelerini gerekçesi ile yeniden atanma hayali tuz konusunda yıllarını harcamış kişinin kariyerine engel olmak doğru bir tutum değildir.


"Prof. Dr. Hüdayi Ercoşkun gibi alanında uzman bir bilim insanına neden kadro verilmedi? Bu, gerçekten bilimsel yeterlilikle mi ilgiliydi, yoksa başka gerekçeler mi vardı?”

Bu sorular hâlâ yanıt beklerken, Ercoşkun’un Türkiye’nin tuz madenciliği ve sanayisindeki önemli rolü, bilimsel başarıları ve bölgesel kalkınma vizyonu, akademik dünyada örnek bir duruş sergilemeye devam ediyor.

Bu haber 4319 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum