Sümeyra Türk

Sümeyra Türk


Bir Eğitim Devrimi Mümkün

07 Ekim 2025 - 09:44

Bir Eğitim Devrimi Mümkün: Yeter ki Zamanı İyi Kullanalım

Ankara Kulisi

Dünyadaki başarılı eğitim modellerinden ilham alarak, Türkiye’nin çocuklarını yeteneklerine göre yetiştiren, üretken ve mutlu bireyler haline getirmek elimizde. Artık zamanı değil, potansiyeli değerlendirme zamanı.

Selam olsun güzel Çankırı’nın çalışkan, vefalı, üretken insanlarına…

Bu satırları, geleceğimiz olan çocuklarımızın daha adil, verimli ve umut dolu bir eğitim sistemine kavuşması dileğiyle kaleme alıyorum.

Ankaradaki son gelişmelerden anlaşılıyor ki, eğitim sistemimizde yine değişiklikler kapıda. Daha önce Milli Eğitim Akademisi ile ilgili yazı yazdım ama bu defa meseleyi biraz daha geniş açıdan ele almak istiyorum. Çünkü artık sadece sistem değiştirmek değil, zihniyetimizi yenilemek zorundayız.

Almanya, Finlandiya, Singapur ve Avusturya gibi ülkelerin eğitim modelleri bize bu konuda önemli dersler sunuyor. Onlar, çocukların yeteneklerini erken keşfedip doğru yöne kanalize ediyor. Biz de bunu başarabiliriz.

5+3 Zorunlu Eğitim Modeli

Eğitim süresi 5+3 olmak üzere 8 yıl olmalı.

İlk 5 yılda her çocuğa temel vatandaşlık ve yaşam becerileri kazandırılmalı: okuryazarlık, görgü, nezaket, medya okuryazarlığı, kimlik bilinci ve din kültürü, ahlak, sorumluluk duygusu.

Sonraki 3 yılda ise öğrencilerin yetenekleri ve eğilimleri belirlenmeli.

Finlandiya’da benzer bir sistem var. Öğrenciler 13 yaşından itibaren ilgi alanlarına göre seçmeli dersler alıyor. Bu sayede her birey, kendine en uygun yolu erken yaşta bulabiliyor.

14 Yaşında Mesleki Yönlendirme

Üniversiteye gitmeyecek gençler, 14 yaşında meslek eğitimine yönlendirilmeli.

Böylece 5-6 yıl içinde çıraklıktan kalfalığa geçip 19-20 yaşında üretken bireyler haline gelebilirler.


Almanya’daki “dual sistem” bu konuda örnek alınabilir. Gençler haftanın bir kısmını okulda, kalanını iş yerlerinde geçiriyor. Hem teori hem pratik birlikte ilerliyor. Bu sistem sayesinde Almanya, Avrupa’nın en düşük genç işsizlik oranına sahip ülkesi.

Bizde de sanayi ve okul işbirliğiyle bu modeli hayata geçirebiliriz.

İki Yıllık Mesleki Hazırlık Liseleri

Eğitimine devam eden öğrenciler için iki yıllık mesleki hazırlık liseleri kurulmalı.

Bugün dört yıl süren lise eğitimi, çoğu zaman gereksiz tekrarlarla dolu.

Bu iki yılda gençler sağlık, fen, sosyal bilimler, eğitim, spor veya sanat alanlarından birinde yoğunlaşabilir.

Singapur bu konuda başarılı bir örnek. Öğrenciler 12 yaşından itibaren ilgi alanlarına göre yönlendiriliyor.

Bu sistem, bireyin mutluluğunu artırırken ülke ekonomisine de katkı sağlıyor.

Gerçek Sorunumuz: Zaman Kaybı

Bugünkü sistem, gençleri okula gönderip işsizliği görünmez kılmaktan öteye geçemiyor.

Üniversite mezunu sayısı artıyor ama mesleğine uygun iş bulan az.

Gençlerimizin en değerli sermayesi olan zamanı, yanlış planlamalarla tüketiyoruz.

Oysa doğru yönlendirme ve pratik eğitimle, üretken bir gençlik yetiştirmek mümkün.

Almanya, Avusturya, Finlandiya ve Singapur bunu başardıysa, biz neden başaramayalım?

Son Söz: Çocuklarımızı Tek Sepete Koymayalım

Zaman, insanın en kıymetli hazinesidir. Eğitimde zamanı doğru kullanalım.
5+3 modelinden başlayarak, yetenek odaklı ve mesleki yönlendirmeyi merkeze alan bir sistem kuralım.

Her çocuk aynı yoldan yürümek zorunda değil; kimisi el emeğinde, kimisi bilimde, kimisi sanatta parlayabilir.

Yeter ki doğru zamanda, doğru eğitimi alabilsin.

Bu yeni vizyon, sadece bireyleri değil, bütün toplumu güçlendirecektir.

Çocuklarımızın geleceği, ülkemizin geleceğidir. Bir zamanların ünlü sözüyle bitirelim: Meslek Lisesi Memleket Meselesi

Selam ve muhabbetle, Ankara’dan Çankırı’ya gönül dolusu sevgilerimle…

Sümeyra Türk

Bu yazı 457 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum