FLAŞ HABER
Rüstem Karadeniz

Rüstem Karadeniz


Boşanma Davalarında Dijital Delillerin Rolü

13 Ekim 2025 - 15:21

Boşanma Davalarında Dijital Delillerin Rolü

Teknolojinin hayatın merkezine yerleştiği çağımızda, ilişkiler de dijitalleşti. Artık bir evlilik, yalnızca aynı çatı altında yaşamakla değil; telefon ekranlarında, sosyal medya paylaşımlarında, mesajlaşmalarda da sürüyor.

Bu nedenle boşanma davalarında dijital deliller, son yıllarda en çok tartışılan ve en fazla kullanılan kanıt türlerinden biri haline geldi.

Peki, bir mesaj, bir fotoğraf ya da gizli bir ses kaydı boşanma davasında gerçekten delil sayılır mı?

Hukuka Uygunluk Her Şeyden Önemli

Türk hukuk sisteminde ispat serbestliği vardır. Boşanma davası açan taraf, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını her türlü delille ispat edebilir. Ancak burada temel bir şart vardır: Delil hukuka uygun şekilde elde edilmiş olmalıdır.

Yani bir eş, diğerinin telefonuna gizlice girip mesajlarını kopyalarsa, bu delil mahkemede geçerli sayılmaz. Çünkü bu durumda özel hayatın gizliliği ihlal edilmiş olur. Hukuk, kim haklı olursa olsun, “hukuka aykırı yolla elde edilmiş” bir delili dikkate almaz. Bu kural, hem Medeni Yargılama Kanunu’nun hem de Ceza Kanunu’nun temel ilkelerinden biridir.

WhatsApp ve Sosyal Medya Delil Olabilir mi?

Son yıllarda mahkeme dosyalarının büyük kısmında WhatsApp, Telegram, Instagram ve Facebook kayıtları yer alıyor.

Eşlerden biri, kendisine gelen mesajları veya kendi katıldığı yazışmaları mahkemeye sunabilir. Bu durumda delil hukuka uygundur; çünkü kişi kendi özel alanında, kendi cihazında bulunan bir belgeyi paylaşmaktadır.

Fakat diğer eşin hesabına gizlice girerek alınan mesajlar ya da kırılan şifrelerle elde edilen bilgiler, ne kadar doğru olursa olsun geçerli delil sayılmaz. Hukuk, “amacı değil, yöntemi” esas alır.

Sosyal medya paylaşımları ise bir başka tartışma alanıdır. Herkese açık profilde yapılan bir paylaşım, kamuya açık bir davranıştır; dolayısıyla delil sayılabilir. Ancak gizli profildeki paylaşımlara izinsiz erişim, hem özel hayatın gizliliğini ihlal eder hem de ceza sorumluluğu doğurabilir.

Ses ve Görüntü Kayıtları Nerede Geçerli Olur?

En çok merak edilen konulardan biri de gizli ses kaydıdır.

Bir eş, diğerinin haberi olmadan ses kaydı yaparsa bu kural olarak hukuka aykırıdır. Ancak bazı istisnalar vardır.

Örneğin; tehdit, şiddet ya da ağır hakaret içeren bir durum aniden gelişmişse ve o an başka bir şekilde kanıt elde etme imkânı yoksa, kişi kendi hakkını korumak için ses kaydı yapabilir. Bu tür kayıtlar mahkemede istisnai olarak kabul edilebilir.

Ama sistematik olarak sürekli dinleme yapmak, karşı tarafı tahrik edip konuşmaya zorlamak veya gizlice takip etmek kesinlikle yasadışıdır.

Kişisel Verilerin Korunması da Sınır Çizer

Boşanma davalarında kullanılan dijital verilerin birçoğu kişisel veri niteliğindedir. Bir fotoğraf, bir mesaj, bir görüntü ya da konum bilgisi, kişisel veridir.

Bu nedenle, mahkemeye delil olarak sunulurken bile dikkatli olunması gerekir. Kişisel Verileri Koruma Kanunu gereği, bu bilgilerin sadece dava konusu ile sınırlı biçimde paylaşılması ve gereğinden fazla ifşa edilmemesi gerekir.

Yani amaç, karşımızdakini teşhir etmek değil; haklılığımızı ispat etmektir.

Yargıtay’ın Yaklaşımı: Denge Unsuru

Yargıtay kararları, bu konuda son yıllarda önemli bir yön çizmiştir.

Eşin kendisine gelen mesajları sunması hukuka uygun kabul edilmiştir.

Ancak gizli ses kaydı, şifre kırma, gizli kamera kullanımı gibi yollarla elde edilen bilgiler reddedilmiştir.

Mahkemeler artık yalnızca “delil var mı” sorusuna değil, aynı zamanda “bu delil nasıl elde edildi” sorusuna da yanıt arıyor. Çünkü hukuk, sadece gerçeğe ulaşmayı değil, adil bir sürecin korunmasını da amaçlar.

Avukat Gözüyle: Dijital Delil Kullanımında 5 Altın Kural

1.Kendi cihazınızdan alınan verileri kullanın. Başkasının telefonuna, hesabına veya bilgisayarına izinsiz girmeyin.

2.Delilin bütünlüğünü koruyun. Tarih, saat, ekran görüntüsü, konuşma dizisi ve varsa meta verileri silmeyin.

3.Delili tek başına değil, destekleyici belgelerle sunun. Tanık, belge veya başka bir kanıtla güçlendirin.

4.Delil yaratmaya çalışmayın. Tahrik ederek veya planlı şekilde kayıt almak ileride aleyhinize dönebilir.

5.Kişisel veriye saygı gösterin. Amacınız davayı kazanmak değil, hakkınızı doğru şekilde savunmak olmalı.

Sonuç

Boşanma davalarında dijital deliller, doğru kullanıldığında gerçeğin ortaya çıkmasını sağlayan güçlü araçlardır. Ancak yanlış kullanıldığında, hem davanın seyrini olumsuz etkiler hem de hukuki ve cezai sorumluluk doğurur.

Teknoloji hayatımızın ayrılmaz bir parçası olabilir; fakat unutmayalım ki, hukuk ekranın arkasında değil, adaletin terazisinde işler.

Bir mesaj her şeyi anlatabilir ama o mesajın nasıl elde edildiği, çoğu zaman davanın sonucunu belirler.

Av. Rüstem Karadeniz

0 505 301 08 14

Bu yazı 977 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum