Zaman yaşadığımız andır. Bir saniye önce veya bir saniye sonra. Yıllar ne çabuk geçmiş, çocukluk ve gençlik dönemlerinde bunu idrak edemezsiniz.
Aslında fazla yaşlanmadan, bu zamana kadar ne yaptık diye kendimizi sorgulamamız lazım, Çünkü geçmişi sorgulamak, geleceğimize ışık tutar.…
Boş zaman yoktur, boşa geçen zaman vardır.
Zaman su değil ki önüne geçip durduralım. Bir araç ta değil ki yolunu kesip dur diyebilelim. Havada giden kuş değil ki yere indirmenin yollarını arayalım. Her ne kadar inanmak istesek de istemesek de yaşanan ömrümüzden, günler, aylar ve hatta yıllar geçiyor. İlerlemiş yaşın sonunda zaman ne kısa olduğunu idrak eder insanoğlu,
Ne yazık ki artık sona doğru yaklaştığımız da şarkıdaki gibi, “Şimdi bana kaybettiğim yılları geri verseler,” demeyi kim aklından geçirmemiştir ki,
İnsan kendini hayat denilen serüveni sona geleceğini bilerek yaşar, zaman eskimez ama kendi yıpranır. Çocukluk, gençlik, yaşlılık ve malum son,
Ne diyor; Ömer Hayyam.. ;
Gençlik bir kitaptı, okuduk bitti.
Canım bahar geçti çoktan, kış şimdi.
Hani sevincin, o cıvıl, cıvıl kuş?
Nasıl, ne zaman geldi, nasıl gitti…
--
Nicelere geldi neler istediler,
Sonunda dünyayı bırakıp gittiler,
Sen hiç gitmeyecek gibisin değil mi,
O gidenlerde hep senin gibiydiler,
Televizyon kanallarını izlerken düşünüyorum da dünyanın bir yerlerinde hala insanlar birbirlerini öldürüyor, yoksulluk her geçen gün büyüyor. İnsanlar mutsuz, geleceklerinden umutsuz.. Ekonomisi çok sağlam ülkeler diğer ülkeleri acımasızca sömürmeye devam ederken karşı çıkanları da yok ediyor, Teknoloji alanında büyük gelişmeler yaşanıyor ama insanların iç dünyası hala teknolojinin geliştiği kadar gelişmedi, hala mutluluk ve huzur yok yeryüzünde. Çünkü yıllar geçse de insanların kazanma hırsı, ve daha çok kazanmalıyım diyerek gözlerini bürüyen maddi servet, onların taş kalpli olmasına neden oluyor. Elde ettiklerini birilerinin kanını dökerek kazanmaya başlamaları ise vahşi kapitalizmin amacı bu olsa gerek..
İste bu vesilelerle insanların acıları devam ediyor.
İnsanoğlu yaşadığı hayattan ve o hayatın güzelliklerinin kıymetini bilmiyorsa, hiçbir şeyin kıymeti harbiyesi olmaz, Zaten yaşadığımız sürece dostlukların değeri ile insanların arasındaki saygı ve sevgi azalmışsa orada hiç bir güzellik kalmamış demektir.
Yaşamı güzelliği, doğruluğu, anlamı, tadı, tuzu hayatı tam anlamıyla, mutlu ve huzurlu yaşamaktan geçer.
Hayat aynı bir taksiye binmek gibidir, doğduğunda binersin öldüğünde inersin
Arkadaş şunu unutma,
Dün geçti gitti.
Bugün hayat hala devam ediyor…
Unutma! Yarın belki olmayabilir…
Lütfen hayatın değerini bil…
Hayatı güzel dostlarla paylaşmak dileğiyle sağlıklı kalın, hoşça kalın.
Necati Keskin
FACEBOOK YORUMLAR