Ramazan bayramını geçtik derken, 2 ay 10 gün süre sonra kurban bayramı. Hicri takvime göre Zilhicce ayının 12. Günü Kurban bayramı..
Kurban bayramında kurban kesmek Müslüman aleminde her Müslüman’ın maddi durumu kurban kesme imkanına sahip olanlara vacip olan bir görevdir. (Hac Suresi.34. Ayet)
Şimdi ülkemizde kurbanı kesecek olanlar ile, bu imkanı sahip olmayanlar var. Ancak ülkemizde öyle bir hal aldı ki, mali durumu yerinde olmayıp yani Kurban kesme şartlarına haiz olmayanlar bile el aleme karşı, veya aile efradına mahcup olmaması için tüm maddi imkanlarını zorlayarak kesenlerin var olduğunu da biliyoruz, görüyoruz..
Tıpkı benim gibi..
Bayram ya bu, mutlak konu komşu ziyaret edilecek, Öyle ya kurban bayramında kurban kesen bir tanıdığınızın ya da arkadaşınızın ziyaretine gittiğinizde bayramlaşma yapılır, hane halkı ile hoş beş muhabbetinden sonra, eğer kurban kesilmişse adettendir, tadımlıkta olsa kurban etinden kavurma ikram edilir. Kavurma biter bitmez Allah kurbanınızı kabul etsin faslından sonra o hiç hoşlanmadığım o soruyu sorarlar “Siz ne yaptınız bu yıl, kurbanınız var mıydı?” O toplum da Kurbanınız varsa iyi de, ya maazallah yoksa, eşe dosta, çoluk çocuğunun gözü önünde ister istemez bir mahcubiyet. Neden olmadığını o topluma izah etmek zorunda hissediyorsun kendini.
Yani ne gerek vardı bu soruyu sormana,
Yani kimse senin kurban kesme şartlarını veya mali durumunu düşünmez. Oldum olası sinirlenirim bu soruya. Bayramlaşma bahanesiyle gelmişiz, ağız tadıyla yedireceksen iki lokma et, ne gerek vardı “kurbanınız var mı” diye sormaya, Eğer kesmiş isem bunun övünülecek ne tarafı var ki? Kurban kesme şartlarına haiz olduğuma ve vacip olduğuna ayrıca sevabına da inanmışım, ya da çoluk çocuğum için maddi sıkıntıya girip kesmişim, benim gibi inanan insanların da sırf gösteriş olsun diye kurban kesmiş olması mümkün mü, veya kurban keserim, kesmem kime ne? Bunun övünülecek nesi var ki sırtım sıvazlanır gibi ’Allah kabul etsin” duaları yağdırırlar. Kesmemişsem niçin kesmedin der gibi hüzünlü gözlerle bakılır bana “Üzüldüm yani, demek sıkıntıdasın ha? Yani ne diyeyim, keşke borç-harç kesebilseydin, ufak da olsa bir şeyler” Ya da; yüzünüze söylemezler ama arkanızdan “Görüyor musun evi, barkı var adamın, çocuklarının durumu da iyi, kendisiyle iki nüfus, Kurban bile kesemiyormuş” veya “Adamı 50 yıldır tanırım bu konuda inancı yok ki kurban kessin” dedikoduları üretirler...
Dedikodu üretenlere Karacaoğlan ne güzel söylemiş
Mecliste Arif Ol Kelâmı Dinle
El İki Söylerse, Sen Birini Söyle
Elinden Geldikçe Sen Eylik Eyle
Hatıra Dokunup Yıkıcı Olma
Bu işin bir diğer yönü de “Kurban demek, kan akıtmak demek değildir” diyen ünlü hocalarımız söylemleri ne kadar doğrudur, yanlıştır bilemem ve bu konuda da yorum yapamam Bu yorum beni aşar. Ama eğer biz bir hayvanı kesiyor ve onu yemekte bir sakınca görmüyorsak bunun Kurban Bayramında olması ile sair günlerde olması arasında ne fark var diyenlere vereceğim cevap “Onun farkını yüce yaratıcı bilir”
Şair Hatemoğlu ne güzel demiş,
Kurban Bayramı Hediyedir Bütün İslam Alemine
Feyzi-Rahmet Bağıdır Tüm Kırgınlık Alametine
Kenetlenir Tüm Müslümanlar Mutlu Hayrı-Seyrine
Sevgiler Kurban Olur İnsanlığın Yüreğine
Bazı insanların da ağzı torba değil ki büzesin “Adam çıkıyor TV. Ekranlarına, kıçını yırtarcasına bağırıyor. Bu ne kardeşim her taraf rezalet, keseceksen kurbanını Allah’ın emirlerine göre kes, çöplüklerde işkembeler, bayram ama her taraf leş kokusu, Doğru sözlerde yok değildir mesela kurbanlık hayvanların çok vahşi şekilde kesilmesi İslam inancı ve ahlakıyla bağdaşır durum değildir. Birkaç yıl önce TV. Ekranlarında görmüştük bir iki kere kaçma teşebbüsünde bulunan hayvanını kaçmasın diye önce bacaklarından kesenleri görünce heyecanımı, öfkemi Allah bağışlasın “Allah seni bildiği gibi yapsın, sen kurban mı kestin, ey merhametsiz, günahkar herif” demekten de kendimi alamamıştım..
Şeyh Sadi’nin de şu sözüne bakar mısın,
Demire Cila Vurma, Pasını Gideremezsin,
Kara Yürekliye Öğüt Verme Taşı Çiviyle Delemezsin.
Kurban kestikten sonra “Allah kabul etsin” ama sağda solda, kurban kesemeyenlerin yanında kendisini öven konuşmalarını konuşmak. Allah’ın günü Kurban Parasının şu kadar verdiğini, bu kadar kurban eti dağıttığını konuşmak pek hayır getirmez. Hani bir söz vardır “İbadet gösteriş için yapılmaz” İşin aslı, Allah adına yapılan ibadetler de gizlilik yakışır.
Şunu da yazmadan geçemem, Allah için kurban kesme ibadetini kendileri için “Yıl içinde yiyecek kavurma” anlayışında olan her kim varsa onları da Allah affetsin..
Kurban Bayramının bütün insanlığa ülkemize ve İsrail ve tüm mezalimine maruz tüm Müslüman kardeşlerimize, mutluluk ve huzur getirmesini diliyorum.
Necati Keskin
FACEBOOK YORUMLAR