Taziye Yemeği

Taziye Yemeği

Her yazım değişik konular içermekte olduğundan, bu yazımı da ülkemizde geleneği halen devam eden, vefat eden kişinin vefatından sonra verilen “Taziye Yemeği” hakkında olacaktır.

Ülkemiz halkının yüzde  doksan dokuzu Müslümandır ve Müslüman olarak yaşamaktadır. Yüce Mevla’mıza ve onun peygamberi ile ilahı kitabı Kuran’ı Kerim’e sonsuz inancımız var. Bu vesileyle Kuran’ı Kerim’in Ankebut Suresi 57. Ayetinde “Her nefis ‘canlı’ ölümü tadacaktır” diyor.

Hiçbir canlı ölüm ile karşı karşıya gelmek istemez, Ancak; bazı İlahiyatçı hocalarımız öğrendiğimiz ve İmam Gazalinin çok da takdir ettiğim şu sözleri yaşamını sürdüren inançlı  insanlar için çok önemli “İslam inancında ölüm yok oluş değil, ebedi hayata geçiş yoludur.” diyor.

Ancak insanların hanelerinden bir kişinin vefatında ise bambaşka üzüntülere gark olunur. Bunun yanında ölünün yakınlarının üzüntülerini paylaşma, onlara teselli verme, onların sıkıntılarını hafifletmek için taziyede bulunma gibi inançlı bir kişinin kendine özgü sorumluluğu vardır.

Burada amaçlanan şey onların bu üzüntülü gününde hem üzüntülerini, hemde sıkıntılarını biraz olsun hafifletmektir.

Esas konumuza dönersek dinen tartışılan konuların başında gelenlerin biri de “taziye yemeğidir”.

Yani siz ne yazarsanız yazın veya siz ne söylerseniz söyleyin, Yıllardır konuşulan ve bir türlü çözüm bulunamayan bir konudur taziye yemekleri.

Evinden kedisi ölse bile onun acısını içine gömen insanların, evinde en yakının kaybetmiş olmanın verdiği acının en büyüğünü yaşayan kimselerin bu acılı ve üzüntülü  gününde, Bir yanda dökülen göz yaşları, öbür taraftan taziyeye gelenlere yemek ikramı, ayrıca gelen misafirlerine mahcup olmamak, onları memnun etmek gibi gösterilen çabalar,

Şimdi konu hakkındaki sorum şu; Bu şekilde taziye için gelenlere yemek vermesi dinen, doğru mudur yanlış mıdır?

İşin dini boyutunu soran ve sorgulayanlara verilecek hiçbir cevap yok, dini bilgilere sahip hocalar ise, birbirinden çelişkili cevapları var.

Bu sorunun cevabı için Diyanet İşleri Başkanlığı sitesini araştırdım, Diyanetin tarafından verilen bilgiler tatmin edici nitelikte, şöyleki : “Cenaze sahibinin, gelen misafirlere yemek hazırlayıp sunması ilave bir telaş ve sıkıntıya sebep olacağı düşüncesiyle “mekruh” olarak görümüştür. Ancak komşular veya yakınlarının cenaze sahiplerine ve gelen misafirlere  ikramda bulunması ise “Sünnettir diyerek bir konunun çözümü konusunda kesin bilgi verilmiştir.

Bana göre bu sorunun çözecek yegane makam köylerde muhtarlar il ve ilçelerde  belediye başkanlarıdır.

Ülkemizin bazı yörelerinde, bir çok cenazeye katıldım. Ancak şunu özellikle belirteyim ki, bunun en güzel örneğini ise memleketim Korgun Belediyesi tarafından hizmet vermektedir.

İki dönem Korgun Belediye Başkanlığını hakkı ile kazanan, aynı kurumdan emekli olan ve iki dönemde yaptığı hizmetler saymakla bitiremediğim Sayın Hasan Hüseyin Kozan Başkanımız Korgun Belediyesinde  önceliktle vefat eden kişinin ailesi tarafından verilen tüm cenaze hizmetlerinin tamamı Korgun belediye personeli üstlenmiş, Ayrıca Korgun dışından gelen vefat eden kişinin yakınları için definden sonra taziyeler sırasında yeme, içme, ve dini hizmetler Korgun Belediyesi tarafından üstlenerek layıkıyla ifa etmiş oluyor..

Bilakis büyük şehirlerimizde cenaze sahibinin büyük zorluk ve külfetlere mal olduğunu düşünürsek sadece örnek olarak verdiğim Korgun Belediyesi tarafından bu güzel uygulamanın bazı belediyelerde uygulanıyor olmasını veya tüm Ülkemizin tamamında uygulanasını kim talep etmez.

Bu taziye yemeği bizim Anadolu kültürünün geleneğidir. Bunu yok saymak, veya vefat eden kişinin ailesinin olur ve onayına bırakmak yerine tek çözümün Korgun Belediyesi gibi kültür hizmeti adı altında finanse etmesi, köylerde ise Muhtarların refakatinde imece usulü çözüme kavuşturmak herkesi ve her kesimi memnun edecektir.

Yıllardır tartışma konusu olan taziye yemeğinin umarım ki çözüme kavuşacaktır.

Görüşmek dileğiyle hoşça kalın sağlıklı kalın.

Necati KESKİN

01 Eylül 2024